DİZ EKLEM KİREÇLENMESİ

En sık görülen romatizmal hastalıktır. Orta ve ileri yaştaki kişileri etkiler. Yaşlanma dediğimiz olgunun en somut örneklerinden biridir. 40 yaşından sonra belirgin şekilde görülme sıklığı artar. 70 yaşında ki insanların %70’in de osteoartrit (kireçlenme) bulguları vardır.

Osteoartrit(kireçlenme) en fazla diz, kalça, el, parmak ve omurga eklemlerinde görülür. Bayanlarda, aşırı kilolu insanlarda başka eklem hastalığı taşıyan kimselerde daha çok görülür. Kireçlenme(osteoartrit) görülmesinde yaş en önemli faktördür.

Belirtiler; eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı görülür. Yakınmalar dinlemeyle rahatlar.

Röntgende, dizlerinde kireçlenme (osteoartrit) olan hastada eklemlerin aralığı daralmış, eklem sıvı kaybı oluşmuş, kıkırdak erimesi görülmüş, kemiklerde erezyon ve osteofit denilen kemik çıkıntılarının varlığı görülür.

Tedavide; egzersiz, fizik tedavi uygulamaları, ağrı kesiciler, eklem içi enjeksiyonlar ve protez uygulamaları kullanılır.

Peki bizler fitoterapi ve gıda takviyeleri uygulamaları olarak bu hastalıklarda neler yapabiliriz? Bizim bakış açımız burada biraz farklı ve en başarılı olduğumuz konulardan biri olarak kendimizi görüyoruz.

Osteoartrit (kireçlenme) en sık olarak diz kireçlenmesi şeklinde karşımıza çıkıyor. Örneğin, 50 yaşındaki kilolu bayan bir hasta, hekime gittiğinde artık eklemler sizi taşımıyor. 50 yılın sonunda kıkırdaklar maalesef erimiş diyerek kıkırdak harabiyetinin seviyesine bağlı olarak egzersizden; protez operasyonlarına kadar bir dizi tedavi metodu uygulamaya başlıyor.

Biz bu konuda fitoterapist olarak herkesten farklı bir uygulama yapıyoruz demek doğru olur. Kişinin kıkırdakları erimiş, kireçlenme sonucu kişinin hayatını alt üst eden pek çok yakınma ortaya çıkmıştır. Bizler bu konuda farklı olarak hastanın kıkırdak dokusunu besleyecek, kıkırdak ham maddelerinin yanında çok önemli olarak kıkırdağın hemen altındaki, kıkırdağın beslenmesini sağlayan kan damarlarına da etki eden gıda takviyelerini öneriyoruz. Bu hastalıkda kıkırdağın erimesini sağlayan ana faktör kıkırdağın ilerleyen yaşla beraber aşırı kullanılması sonucu değil, tam tersine ilerleyen yaşla beraber kıkırdak alt dokusunda damar yapısının bozulması, kaybolması sonucu kıkırdağın erozyona uğraması ve erimişini içerir. Bizler kıkırdak alt yapısındaki damarlanmayı, kan dolaşımını arttırdığımızdan diğer bir ifade ile kişinin damar yapısına 20-30’lu yaşlar seviyesine çektiğimizde kıkırdak yapısının çok hızlı bir şekilde rejenere olarak iyileştiğini görürüz. Türkiye’deki fitoterapist hekimlerden biri olarak bu yöntem bize özgüdür.

Bugüne kadar pek çok hastada kullanılan tedavilerinin yanında gıda takviyeleri uygulamaları yaptım. Uygulamalarımızın tedaviye etkinliği %100’dür. Bir hasta özellikle yürüyemeyen, ağır diz eklem hasarının oluştuğu kişinin mutlak en az 3-6 ay arasında denemesini ve tavsiyelerimize uymasını bekleriz.

Yaptığımız işin en iyisi olmaya çalışıyoruz. Şimdiden teşekkür eder, hepinize sağlıklı ve mutlu hayatlar dilerim.